Apartmanda Evcil Hayvan Yasağı

 

KAT MÜLKİYETİ YÖNETİM PLANINDA EVCİL HAYVAN YASAĞI


Kat mülkiyetinde, kat maliklerinin iradelerini yansıttıkları belgelerden birisi
yönetim planıdır. Yönetim planı, KMK klasik kat mulkiyetinde m. 28 ve toplu
yapılarda m. 70’te duzenlenmektedir. Ancak her iki hükümde de tanımı
bulunmamaktadır. Yönetim planı kısaca kat maliklerinin ortak yer, tesis ve hizmetler
uzerindeki hak ve yükümlülüklerini, bu yer ve hizmetlerden doğan giderlerin
toplanması usullerini, yönetim organları ile bu organların görev ve sorumluluklarını
belirleyen, kısaca yönetimi düzenleyen belge olarak tanımlanabilir1. Kanun’a göre
yönetim planı, yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin
alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. (KMK m.28/I/c. 1).
İş bu çalışmamızda yönetim planı ile düzenleme altına alınmış evcil hayvan
yasağını Kat Mülkiyeti Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Yargıtay uygulamaları,
Hayvan Hakları Koruma Kanunu ve Temel Hak ve Özgürlükler açısından
incelemeye çalışacağız.


1 Oğuzman, M. Kemal / Seliçi, Özer / Oktay Özdemir , Saibe : Eşya Hukuku, İstanbul, Filiz Kitap Evi
2009 S.537


I. Mevzuat Açısından Yönetim Planında Evcil Hayvan Yasağı


A- Kat mülkiyeti kanunu 28/I/c.2 ye göre yönetim planı “sözleşme hükmünde”
bir belge niteliğinde ve bağlayıcıdır. Uygulamada yazarlar tarafından bu konu çokça
eliştirilmiş olup özellikle günümüzde yüklenici tarafından formalite niteliğinde bile
olabilecek şekilde hazırlanıp kat mülkiyetinin kurulumu sırasında tapu dairesine
sunulabilmektedir. Arpacı bu konuda, yönetim planı hazırlanırken birden fazla
malikin imzasının gerektiği, bunun sağlanamadığı hallerde ise tek kişi tarafından
hazırlanıp kaydettirilen yönetim planının sözleşme niteliğinde olamayacağı
görüşündedir2. Meclis adalet komisyonu da bu yöndeki tartışmaları sonlandırmak
adına, bilinçli olarak “ yönetim planı” teriminin kullanıldığı ve tam olarak sözleşme
olmadığından ötürü “ sözleşme hükmünde “ teriminin kullanıldığını açıklamıştır3.
Kat Mülkiyeti kanunun 18. Maddesinde de kat maliklerinin “birbirini rahatsız
etmeme “ borcunu hüküm altına almıştır. Bu tür problemlerin genellikle yaşandığı
yerler kırsaldan çok şehirleşmenin yoğun olduğu yerler özellikle topluca yaşamın
sürdüğü yapılardır. Kat mülkiyetine geçilen yapılarda yönetim planı düzenlemesi
ortak yaşamın kurallarını da içermekte ve kişilerin bağımsız bölümlerde, ortak
alanlar ve eklentilerdeki davranışlarını kısıtlayabilmektedir. Bu aşamada insan
hakları açısından da konunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Evcil hayvanın ses
çıkararak yada kirleterek çevreye zarar vermesinin4 önlendiği bir örnekte evcil hayvan sahibi olmak insanın huzurlu bir yaşam için tercih edebileceği bir yol olup yaşam hakkı Anayasa m.17 ile güvence altındadır.5

2 Doc. Dr. Nurgül KUTLU DOĞAR :Toplu Yapılarda Yönetim Planı Doktora Tezi 2022 s. 46 Naklen:
Arpacı, Abdulkadir (1984). Turk Hukukuna Gore Kat Mulkiyetinde Yonetim, Bedir Yayınevi.s. 49.
3 Millet Meclisi Tutanak Dergisi, 26.02.1965, 65. Birleşim, s. 510-511, www.tbmm.gov.tr
4 Yarg. 14. HD, 20.10.2020 T., 2016/17880 E., 2020/6460 K.: “…Davaya konu olayda davacı,
davalının komşu taşınmaz üzerine inşa ettiği ahırdan gelen kötü koku ile köpek ve hayvanların sesleri
nedeniyle zarar gördüğünü belirterek davalının komşuluk hukukuna aykırı davranışının önlenmesini,
gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir…mahkemece, davalının beslediği köpekler nedeniyle koku ve
çevre kirliliği olduğu belirlendiğinden köpek beslenmesi ve yem vermenin önlenmesi şeklinde hüküm
kurulması gerekmektedir…”
5 Genç Arıdemir, Arzu: Kat Mülkiyeti I, s.530 İstanbul, On İki Levha yayıncılık, 2021.


B- Türk Borçlar Kanununun 27. Maddesi ise “Kanunun emredici
hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız
olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir
kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler
olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin
olarak hükümsüz olur” şeklinde olup “sözleşme hükmünde” kabul edilen yönetim
planının bu madde uyarınca kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve kişilik
haklarına aykırı olmaması gerekmektedir.


C- 5199 sayılı hayvanları koruma kanununun 4. Maddesinde “a) Bütün
hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.“
Hayvanların hak sahibi olabilen canlılar olduğu vurgulanmaktadır6-7. Aynı kanuna
göre “b) maddesinde Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama
özgürlüğüne sahiptir” şeklinde kurulan hükümle evcil hayvanların türüne özgü
yaşama şartlarında yaşaması gerektiği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Kanunda ayrıca hayvan tanımı da yapılmış olup uyuşmazlıkların
çözülmesinde ev hayvanı tanımı belirleyici niteliktedir. Kanunda ele alınan
tanımlardan Evcil hayvan, HKK md. 3/1/e’de İnsan tarafından kültüre alınmış ve
eğitilmiş hayvanlar şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre, insanlar tarafından kültüre
alınmış ve eğitilmiş olmak koşuluyla, köpek, kedi, muhabbet kuşu, papağan, tavşan,
gine domuzu, gibi çok sayıda hayvan evcil hayvan kategorisinde
değerlendirilebilecektir.8 Bu noktada açıklanması gereken kavram ise Ev Hayvanı
kavramıdır. Zira, her evcil hayvan aynı zamanda ev hayvanıdır demek mümkün olmaz.
Öyle ki, kanun koyucu HKK md. 3/1/ı’da bu kavramın sınırlarını çizerken, Gerçek veya
tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat
amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü
hayvan şeklindeki tanımlamayı kaleme almıştır. Bu durumda, konumuz itibariyle ele
alınan bir hayvanın, evde-iş yerinde bakılmaya müsait bir hayvan olması da gerekir.
Dolayısıyla, bir deve evcil hayvan olarak nitelendirilebilirse de evde, bir apartman
dairesinde bakılmaya müsait olmadığından ev hayvanı olarak düşünülemez.

Böyle durumlarda varsa komşu yapıdaki veya aynı binadaki kimselerin
rahatsız edilip edilmediğinden bağımsız olarak, ilgili hayvanların bulundurulması
başlı başına uygunsuzluk teşkil eder. Örneğin, ev ortamında bakılması doğası gereği
kendisi için uygun olmayan bir hayvanın bu şekilde tutulması hayvana yapılmış bir
kötü muamele olarak nazara alınabilir (bkz. HKK md. 14) ve Hayvanları Koruma
Kanunu kapsamında ilgili yaptırımlar uygulanabilir (bkz. HKK md. 28). Aynı
şekilde, bakılması, üretilmesi, bulundurulması vs. yasaklanmış olan hayvanların
olduğu somut olaylarda da aynı sonuca ulaşılmak gerekir. Dolayısıyla, kat
mülkiyetine tabi olmayan yapılarda da hayvan bulundurulması için kural olarak
ayrıca izin alınmayacaksa da, yukarıda verilen örneklerde görüldüğü üzere, hayvan
bulundurulmasının somut sınırlama ve sorumluluklara tabi olması olağandır.9

En geniş çerçeveden bakmak gerekirse Anayasamızda mevcut düzenlemede m.90
atıfıyla kanun hükmünde kabul edilen 1999 tarihli Ev Hayvanlarının Korunmasına
Dair Avrupa Sözleşmesi 3. Maddesi uyarınca “Hiç kimse bir ev hayvanının, gereksiz
acı, sıkıntı veya ızdırap çekmesine sebep olamaz. Hiç kimse bir ev hayvanını terk
edemez.” şeklindedir. Bu sebepten yönetim planlarında yapılan düzenlemelerin
kişinin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı nitelikte olmaması ve üst normlara
uygun olması beklenir. İlgili düzenlemeninde en basit açıklaması olarak evcil hayvan
sahibi temel hak ve özgürlükleri çerçevesinde evinde hayvan bakabilir ve hayvanını
uzaklaştırmasının istenmesi kanuna aykırı olacaktır.


6 Hayvanları Koruma Yasası Ve Uygulamalarda İzlenen Kamu Politikalarının Analizi İsmail Köksal –
Yüksek Lisans Tezi 2011 s.12 vd.
7 Hüseyin Can Aksoy, ‘Türk ve İsviçre Hukuklarında Evcil Hayvanlara Verilen Zararlara İlişkin Özel
Hukuktan Doğan Sorumluluk’s.129 (2017) Türkiye Barolar Birliği Dergisi, s.164
8 Yünlü, Semih, Kat Mülkiyeti ve Hayvanlar : Bağımsız bölümlerde Hayvan Bulundurulması ve İlgili
Meseleler NKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi 2021/2 s. 310
9 Yünlü, Semih, Kat Mülkiyeti ve Hayvanlar : Bağımsız bölümlerde Hayvan Bulundurulması ve İlgili
Meseleler NKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi 2021/2 s. 321


D- Yukarıdaki normlar uyarınca inceleme yapmak gerekirse ; hayvanları halen
meta olarak kabul eden ve üzerinde hak sahipliği kurulması yönündeki anlayış artık
çağ dışı kalmıştır. Bütün bu normlar birlikte incelendiğinde, bizim de görüşümüze
göre sözleşme niteliğinde olup olmadığına ilişkin çok sayıda tartışma doğuran
yönetim planlarında evde evcil hayvan beslenmesinin yasaklanması bir çok açıdan
kanunlara ve temel hak ve özgürlüklere aykırı olacaktır. Şöyle ki ;


Türk Borçlar Kanunu m.27 uyarınca yapılacak bir incelemede, yönetim
planına evcil hayvan beslenmesi yönünde ibare koyulması yukarıda açıklandığı üzere
hem anayasada güvence alınan insanın yaşam hakkına, hem de uluslararası
sözleşmelerle hak sahibi olarak adlandırılan hayvanların yaşam hakkına müdahele
niteliğinde olacaktır ve TBK 27. uyarınca genel hükümlere aykırı düzenlemeler
hükümsüz kabul edileceğinden yönetim planının evcil hayvan yasağı içeren maddesi
hükümsüz olacaktır.


Kanunların yarıştığı ve özel hüküm – genel hüküm ayrımına gidildiği bir
incelemede ise; Kat mülkiyeti kanunun bir özel hüküm olduğu ortadadır ancak
yönetime ilişkin bir çok konuyu düzenlediği de görülmektedir. Buna göre KMK 28.
Maddesi yönetim planının bağlayıcı olduğunu vurgulasa da yukarıda belirtilen
Hayvan Hakları Kanunu ve 1999 Tarihli Avrupa sözleşmesi KMK’ya kıyasla özel
hüküm niteliğinde olacak ve dolayısıyla bu kanunların uygulanması gerekecektir.

Yine genelde yüklenici tarafından hazırlanıp sunulan ve değiştirmesi çok zor
şartlara bağlanmış olan yönetim planı bir genel işlem şartı olarak nitelendirilebilecek
bir belge olup alıcının yükleniciye oranla daha güçsüz konumda olduğunun ve
taraflar arasındaki edim dengesini bozduğunun kabulü ile yükleniciden sıfır ev satın
alan tüketici aleyhine düzenlemenin hükümsüz olması gerektiği görüşündeyiz.

II. Yargıtay Kararları Açısından Yönetim Planında Evcil Hayvan Yasağı


A. Yönetim Planında Yasak Bulunmadığı Haller Açısından


Uygulamada yargıtay yönetim planında yasak bulunmadığı haller açısından
KMK 18. Maddesinde komşuluk görevi olarak düzenlenen “birbirini rahatsız
etmeme” ve TMK 737. Maddesinde düzenlenen “komşusuna zarar verecek
davranışlardan kaçınma” yükümlülüğü kapsamından dosyaları incelemektedir. Hiç
kat mülkiyeti kurulmamış yada toplu yaşam alanı niteliğinde olmayan yerlerde de
sadece genel hükümler yani TMK 737 uygulanabilmektedir.
Bu durumda evcil hayvanın komşulara ve çevreye zarar verip vermediği
incelenmekte ve gerekirse tanık beyanlarına başvurularak karar verilmektedir.
Örneğin ortak alanlarda tasmasız dolaşma, dışkılama, bağımsız bölümde gürültü gibi
sebeplerle rahatsız olan kat maliklerinin davaları genelde kabul edilmekte ve
hayvanın evden uzaklaştırılmasına karar verilmektedir10. Yönetim planında açıkça bir
yasak bulunmadığı hallerde eğer evcil hayvan çevreye zarar vermiyorsa davalar
reddedilmektedir11.


B. Yasak Düzenlemesi Olması Halinde Bağımsız Bölüm, Ortak Alan ve
Eklentilerde Beslenen Evcil Hayvanlar Açısından

Yukarıda mevzuat açısından yaptığımız çıkarımların aksine yargıtay ve
mahkemeler bu konuda dar bir yorum yapmakta ve Kat Mülkiyeti Kanununun 28.
Maddesi uyarınca yönetim planlarının bağlayıcı olduğunu vurgulamaktadır.12
Bağımsız bölümlerde bazı cins hayvanların bulundurulamayacağı; hayvan
bulundurulmasına müsaade edilmesi için kat malikleri kurulundan belirli bir çoğunlukla
izin alınması gerektiği; bulundurulacak azami hayvan sayısı; hayvanların ortak yerlerde
bakılıp bakılamayacağı veya hangi gün ve saatlerde buna müsaade edileceği; hayvan
bulundurulmasının uygun görüldüğü hallerde toplu yaşamla ilintili olmak üzere
uyulması gereken diğer kurallar; varsa, ortak yaşam alanlarında hayvanların istifadesine
tahsis edilmiş bölümler ve kullanım ilkeleri gibi sair düzenlemeler yapılabilecek ve bu
düzenlemeler bağlayıcı olacaktır. Ancak japon balığı da bir evcil hayvandır ve bu
durumda kat malikinden japon balığının uzaklaştırılması talebi evcil hayvanın diğer
maliklere zarar verme potansiyeli de olmadığından ötürü yazarlar tarafından dürüstlük
kuralına aykırılık olarak görülmektedir13. Bizce bu görüşler çevreye herhangi bir zararı
olmayan diğer evcil hayvanlar içine yargı kararlarına uygulanmalıdır.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 12/09/1995 tarih, 1995/8815 esas , 1995/8554
karar aynı dairenin 13/04/1995 tarih , 1995/ 3870 – 1995/ 4585 karar sayılı
kararlarında da benzer şekilde yönetim planında ev hayvanı beslenmesi konusunda
yasak bulunduğu durumda yasagın uygulanacagı kabul edilmiş ve evcil hayvan
çevreye rahatsızlık vermese dahi yönetim planının uygulanması ve hayvanın
uzaklaştırılması yönünde karar verilmiştir.14

10 Yargıtay Kararı – 18. HD., E. 2014/4753 K. 2014/8136 T. 5.5.2014 Dosya içindeki bilgi ve
belgelerin incelenmesinden; davacının anataşınmazda 1 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu,
davalının ise anataşınmazda bulunan 2 ve 3 nolu bağımsız bölümün kullanıcısı olduğu, davalının
anataşınmazda, bağımsız bölümde çok sayıda kedi köpek beslediği anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti
Yasası’nın 18. maddesi gereğince kat malikleri gerek bağımsız bölümleri gerek eklenti ve ortak yerleri
kullanırken karşılıklı olarak birbirlerini rahatsız etmemekle yükümlü olup, anataşınmazın yönetim
planında bağımsız bölümlerde köpek beslenmesini engelleyen bir hükmün bulunmadığı, yerinde
yapılan keşif, bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından
beslenen kedi ve köpeğin çevreye rahatsızlık verdiği tesbit edilmiştir. Yasanın anılan maddesi
gereğince davalının bağımsız bölümünde ve ortak yerlerde kedi ve köpek beslenmesinin önlenmesine
karar verilmesi gerekirken..
11 Uçkan M, ‘Ev ve Süs Hayvanlarının Konuttan Tahliye Edilmesi Hakkında Bir Değerlendirme’,
Hayvanın yaptığı gürültünün tespitine ilişkin olarak s.2855 vd.(2013) Yaşar Üniversitesi E-Dergisi,
2845-2895
12 Yargıtay 18. hukuk Dairesi’nin 1992/13261 esas , 1993/1653 karar sayılı kararında “dava konusu
olayda yönetim planının 5.maddesi ile kat maliklerinin kendi bölümlerinde ( .. kedi, köpek, tavuk gibi
hayvanları…) beslemeleri açıkça men edilmiş bulunması itibarı ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanunu’nun yukarıda deginilen 28. maddesi hükmüne göre davalı ile diğer bütün kat malikleinin söz
konusu maddenin açık hükmü karşısında bu men hükmüne aynen uymak zorunluluğu altında
bulunduklarının kabulü gerekir”
13 Genç Arıdemir a.g.e. s 526
14 Yargıtay Kararı – 20. HD., E. 2017/3515 K. 2018/3192 T. 30.4.2018 Kat Mülkiyeti Yasası’nın 28.
maddesine göre tüm kat maliklerini bağlayıcı sözleşme niteliğinde olan yönetim planında, bağımsız
bölüm ve eklentilerinde kedi,köpek gibi hayvanların beslenmesi açıkça yasaklanmışsa, bağımsız
bölümde beslenen kedi ve köpekler çevresine rahatsızlık vermemiş olsa bile uyuşmazlık halinde
mahkemece yönetim planının uygulanması zorunludur.


SONUÇ
Her ne kadar kanun “ sözleşme hükmünde ” olduğunu belirtse de ve yargıtay
tarafından bağlayıcı olduğu yönünde kararlar kurulsa da şahsi görüşümüz sadece
yönetim planında “hayvan beslenemez” ibaresi bulunuyor olmasından sebeple somut
olay incelenmeden karar verilmesi kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil
etmektedir. Bu açıdan yönetim planında bulunan yasağın TBK 27 uyarınca
hükümsüz kabul edilmesi ve her olayın kendi içerisinde incelenmesi hayvanların
çevreye ve kat maliklerine zarar verip vermediğinin araştırılması gerektiği
kanaatindeyiz.
İnsanın ve hayvanın yaşam hakkına karşı dayatma niteliği taşıyan yönetim
planlarının uygulanması talebinde hakim, talep eden tarafın evde beslenen
hayvandan zarar görüp görmediği, iddia edilen zararla müdahele edilen özgürlük
arasındaki orantılılık ölçüsü15 ve tanık görüşlerini de alarak karar vermelidir


15 Yarg. 14. HD, 20.10.2020 T., 2016/17880 E., 2020/6460 K.: “…Mahkemece yapılacak
araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma
amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir
elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil,
objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı;
sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği
takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır…”


KAYNAKÇA
 Arpacı, Abdulkadir (1984). Turk Hukukuna Gore Kat Mulkiyetinde Yönetim,
İstanbul:Bedir Yayınevi.
 Genç Arıdemir, Arzu: Kat Mülkiyeti I, s.530 İstanbul, On İki Levha
yayıncılık, 2021.
 Doc. Dr. Nurgül KUTLU DOĞAR :Toplu Yapılarda Yönetim Planı Doktora
Tezi 2022
 Oğuzman, M. Kemal / Seliçi, Özer / Oktay Özdemir , Saibe : Eşya Hukuku,
İstanbul, Filiz Kitap Evi 2009
 Hayvanları Koruma Yasası Ve Uygulamalarda İzlenen Kamu Politikalarının
Analizi, İsmail Köksal, Yüksek Lisans Tezi 2011
 Millet Meclisi Tutanak Dergisi, 26.02.1965, 65. Birleşim, www.tbmm.gov.tr
 Yünlü, Semih, Kat Mülkiyeti ve Hayvanlar : Bağımsız bölümlerde Hayvan
Bulundurulması ve İlgili Meseleler NKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi 2021/2
 Uçkan Mertkan, ‘Ev ve Süs Hayvanlarının Konuttan Tahliye Edilmesi
Hakkında Bir Değerlendirme’, (2013) 8 (Özel Sayı), Yaşar Üniversitesi EDergisi,
2845-2895