Vergi Kaçakçılığı Suçu
Vergi Suçu: Vergi suçu, diğer tarafın devlet olduğu vergilendirme aşamaları sırasında, mükellefin veya ilgililerin Vergi Usul Kanunu veya diğer vergi kanunlarına muhalefet ederek sebebiyet verdiği adli cezayı gerektiren suçlar olarak tanımlanabilir.
Vergi Kabahati: Vergi kabahati ise vergi suçlarından farklı olarak herhangi bir adli cezayı gerektirmeyen yalnızca idari para cezasıyla caydırıcı nitelikle yaptırım uygulayan eylemlerdir. Dolayısıyla vergi suçlarına nispetle çok daha hafif nitelikte kalmaktadır.
VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇU
Az önce ifade edildiği üzere, suç nedeniyle ceza verilebilmesi için soruşturma sürecinin ve kovuşturma(mahkeme) sürecinin tamamlanması gerekir. Dolayısıyla vergi suçlarının cezalandırılması sırasında, açılacak olan kamu davalarına Cumhuriyet Savcısı iddia makamı olarak iştirak eder. Bu nedenle “suç” niteliğinde bir eylem şüphesi altında bulunan kişilerin daha soruşturma aşamasındayken mutlaka alanında uzman bir ceza avukatının desteğini almaları gerekir.
VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇUNUN FİİLLERİ (VUK 359)
a. Kanunda vergi kaçakçılığı suçunun oluşabilmesi seçimlik hareketlerden birinin işlenmesine bağlanmıştır. Yani suçun oluşması için birbirine alternatif birden fazla farklı eylem bulunmaktadır. Bu eylemlerden herhangi biri tek başına kaçakçılık suçunun oluşmasına sebebiyet verir. Söz konusu eylemler ise şu şekilde sıralanabilir:
● Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak: Yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri gibi tutulması kanunen zorunlu olan defterlerde yapılacak hesaplama hileleri vergi kaçakçılığı suçunu oluşturur.
● Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak: Örneğin ticaret yapma yasağı bulunan bir memurun, yasaklı olmayan bir başkası adına hesap açması halinde söz konusu suç vücut bulur.
● Defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek: Tutulması zorunlu olan defterler arasında, vergi matrahın (dolayısıyla vergi yükümünün) azalmasını doğuracak şekilde farklı kayıt yapmak kaçakçılık suçunu oluşturur. Önemle ifade etmeliyiz ki, burada suçun oluşması için en önemli unsur kişinin kastıdır. Sehven yapılan hatalar, ispatlandığı takdirde bu yönden suç oluşturmaz.
● Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek: Tacir yahut esnaf yahut bir diğer vergi yükümlüsünün, ilgili kanun gereği tutmakla yükümlendirildiği defter/kayıt/belgeleri bozması veya gizlemesi halinde yine bu suç oluşur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi “belgeleri gizlemek” olarak kabul edilir.
● İçeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek: Düzenlenen belgelerin zorunlu veya ihtiyari olması arasında fark yoktur. Dolayısıyla vergi yükümlüsünün, vergilendirme işlemine etki edecek şekilde düzenlediği her türlü yanıltıcı belge kullanılmasa dahi kaçakçılık suçunu oluşturur. Şayet belge, resmi belge niteliğinde ise ayrıca resmi belgede sahtecilik suçu yönünden değerlendirme yapılması gerekir.
● Yanıltıcı olarak düzenlenen belgeleri kullanmak: Yanıltıcı belgenin düzenlenmesi gibi kullanılması da kaçakçılık suçunu oluşturur. Bu durumda belgenin kimin tarafından düzenlendiğinin hiçbir önemi yoktur. Kullanan kişi, kullandığı belgenin sahte olduğunu bilebilecek durumda ise söz konusu suç oluşur.
Yukarıda sayılan fiillerden herhangi birisini işleyen kişi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nu hükümlerine göre Cumhuriyet Savcısının da iştirakiyle ceza mahkemelerinde yargılanır. Yargılama sonucunda hükmedilecek yaptırım 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
b. Aşağıda sayılan fiiller ise ancak tutulması zorunlu olan defter kayıt ve belgeler üzerinde işlenebilir.
● Defter, kayıt ve belgeleri yok etmek
● Defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koymak veya hiç yaprak koymamak
● Belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlemek
● Sahte olarak düzenlenmiş belgeleri kullanmak
Sayılan eylemlerin işlenmesi halinde ise verilecek ceza 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Yukarıda ifade edildiği gibi, söz konusu eylemler ceza hukukunun alanına girdiğinden, bu noktadan sonra soruşturma ve kovuşturma(yargılama) adli makamlarca yapılacaktır.
VERGİ SUÇLARINDA PİŞMANLIK VE ISLAH
Her ne kadar, vergi kaçakçılığı suçunun yargılama aşaması ciddi bir süreç olsa da alınacak ceza miktarını azaltmak veya kaldırmak mümkün olabilir. Gerçekten Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde yapılan göndermeyle, aynı kanunun 371. maddesi gereği pişmanlık hükümlerinden yararlananlar hakkında, kaçakçılık suçundan soruşturma ve cezalandırma yapılmamaktadır.
Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanma Şartları Nelerdir?
Pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için en önemli unsur, mükellefçe kanuna aykırı eylemlerin etkin bir şekilde ilgili merciilere bildirilmesidir. Bu bildirimle ilgili şartları da şu şekilde sıralayabiliriz:
- Söz konusu kanuna aykırılık hakkında daha önce bir başkası tarafından ihbarda bulunulmamış olması.
- Bildirimin, kaçakçılık suçunu sebebiyet veren fiillerin tespitinden önce yapılmış ve bu tarihlerden önce resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
- Bir vergi beyanı verilmişse, bu beyanın söz konusu bildirimden itibaren 15 gün içerisinde düzeltilmiş olması.
Sayılan şartları taşıyan bildirim ancak yetkili makamlara yapılırsa pişmanlık hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır.
VERGİ KAÇAKÇILIĞI CEZALARINA ALTERNATİF YAPTIRIMLAR
Diğer suçlarda olduğu gibi, vergi kaçakçılığı suçunda da hükmolunacak hapis cezası yerine belli şartları taşıması halinde seçenek yaptırımların uygulanması mümkün olabilir. Şayet suçun üst sınırı 3 yıl hapis cezasıysa (yukarıda “a” başlığında sayılan fiiller) kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararıyla, davanın açılması 5 yıl ertelenebilir. Ayrıca yargılama sonucunda kararlaştırılan ceza miktarı 2 yıldan az ise yine 5 yıl süreyle hükmün açıklanması geri bırakılabilir. Önemle belirtmeliyiz ki, sayılan seçenek kurumların uygulanması mutlak ve zorunlu değildir. Sanığın yargılama sırasındaki davranışları, suçun öncesinde ve sonrasında yaptıkları, failin sosyal durumu gibi pek çok etken dikkate alınarak seçenek yaptırımlar belirlenmektedir. Dolayısıyla bu aşamada alanında yetkin bir ceza avukatından hukuki destek almak hayati önem arz eder. Adli para cezasına çevirme, uzlaşma, seri muhakeme usulü gibi alternatif kurumlar ise vergi kaçakçılığı suçu bakımından uygulama alanı bulmaz.
SONUÇ
Vergi kaçakçılığı suçunun oluşması pek çok farklı eylemden birinin işlenmesine bağlıdır. Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere fiilin niteliği verilecek cezanın miktarını değiştirmektedir. Bu nedenle yapılan eylem, son derece doğru nitelendirilip buna göre hukuki bir yol izlenmelidir. Aksi halde geri dönülemeyecek vahim sonuçlar doğabilir.